Kedi ve Köpeklerde Alerji

Basitçe vücudun savunma sisteminin çeşitli dış etmenlere karşı gösterdiği anormal tepkiler ve aşırı duyarlılık reaksiyonları olarak tanımlanabilir. Birçok kedi ve köpeğin hayatını güçleştiren ve yaşam kalitesini düşüren bu önemli hastalığı basitçe anlatmak çok zor ancak ben bu hafta sizlere alerji hakkında bilinmesi gereken bazı gerçeklerden kısaca bahsetmek istiyorum.
Alerjiyle ilgili kabul edilmesi gereken ilk ve en önemli gerçek;bu hastalığın tedavi edilebilir değil kontrol edilebilir bir hastalık olduğu gerçeğidir. Eğer vücut bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları vermek üzere kodlanmışsa bu ancak baskılanabilir, yok edilemez. Hiçbir canlının tek bir maddeye karşı alerjik olamaz ve vücudun alerjik olduğu tüm maddelerin tespiti de mümkün değildir çünkü bir canlı hayatındaki her şeye karşı alerji geliştirebilir. Ayrıca yıllarca hiçbir alerji semptomu göstermeyen hayvanların aniden alerjik reaksiyonlar göstermeye başlaması da mümkündür. Tüm alerjenler birbirlerinin üzerine eklenerek adeta bir kule oluşturur. Her alerjik bedenin bir alerji eşiği vardır ve işte alerjenlerin oluşturduğu bu kulenin yüksekliği alerji eşiğini aşarsa hasta alerjik reaksiyonlar göstermeye başlar.
Aşırı duyarlılık reaksiyonları cilt, solunum ya da bazen sindirim sistemi problemleri olarak kendini gösterir. Solunum yolu semptomları öksürük ya da solunum stresi, sindirim sistemi reaksiyonları ise ishalle karakterizedir. Kedi ve köpeklerde alerjinin yarattığı problemler çoğu zaman dermatolojik sorunlar yaratır. Alerjiye bağlı cilt sorunları basit ve hafif kaşıntıdan başlayarak, ürtiker dediğimiz ciltte kabarmalara, şiddetli tüy dökülmesine, deride bazen kepeklenme çoğu zaman aşırı yağlanmaya, kelleşmeye, yaralar oluşumuna ve sekonder cilt enfeksiyonlarına kadar ilerleyebilir. Şiddetle kaşınan dostlarının çektikleri sıkıntı karşısında birçok hasta sahibi adeta çaresiz kalır.
Alerjik hastalıklar bazı köpek ırklarında daha sık gözlenir. Bu ırklar arasında alman çoban köpekleri, golden retrieverlar, dogo argentinolar, bulldoglar, king charles cavalierler gibi ülkemizde de çok popüler olan bazı ırklar da mevcuttur. Ayrıca yapılan çalışmalar alerjinin genetik olarak aktarılan bir hastalık olduğunu da ortaya koymuştur yani alerjik hayvanların çiftleştirilmesi önerilmez. En sık rastlanan alerjenler ise bazı gıda maddeleri, ev tozları, akarlar ve polenler olarak sıralanabilir ancak bir canlı her şeye karşı alerjik reaksiyon gösterebilir.
Alerjik bir hastanın tedavisi çok zordur. Eğer şiddetli alerjik reaksiyonlar söz konusuysa hekiminiz öncelikle bu reaksiyonları bazı ilaçlarla baskılayacaktır ve bu amaçla çoğu zaman kortizon kullanılır. Uzun dönem tedavi içinse alerjenin hastanın hayatından çıkarılması tek yoldur ancak az önce söylediğimiz gibi bir canlının alerjik olduğu her şeyi ortaya koymak mümkün değildir. Bugün veteriner tıpta ulaşılabilir en kapsamlı alerji testi yüze yakın alerjeni test edebilmektedir. Ama tabi ki bir canlının temas halinde olduğu binlerce madde vardır. Dolayısıyla biz hekimlerinizin yapabileceği tek şey alerjenlerin oluşturduğu alerji kulesinin boyunu alerji eşiğinin altına indirmektir. İşte bu yüzden diyet değişimi ve hipoalerjik besleme birçok hastaya yardımcı olur. Tespit edilen alerjenlere karşı aşılamayla duyarlılığın baskılanması çok popüler bir tedavi yoludur ama tüm alerjenlerin tespitinin mümkün olmaması bu pahalı tedavinin etkinliğini sınırlandırmaktadır. Antihistaminikler insanlarda olduğu kadar etkili olmasa da mutlaka kullanılmalıdır çünkü kaşıntı kendini kamçılayan bir süreçtir. Siklosporin gibi bazı ilaçlar alerji hastaları için umuttur ancak bu pahalı ilaçlarla hayat boyu tedavi çoğu zaman mümkün olmamaktadır.
Değerli hayvan severler, milyonlarca insan gibi milyonlarca hayvan da alerji denen bu garip hastalıkla hayatlarını geçirmek zorundadır. Alerjiyi tanımak, bu hastalıkla ilgili gerçekçi tedavi beklentileri oluşturmak, doğru beslenme ve hekiminizin önereceği ilaçların doğru kullanımı hem sizin hem de küçük dostunuzun hayatını kolaylaştıracaktır.
Veteriner Hekim Sedat Beyaz
ACİL durumlarda veteriner hekiminize danışınız.
BEYAZ PATİ VETERİNER KLİNİĞİ

Leave a reply